“Oğlumuz Teoman sadece doğduğu ilk gun ve ikinci gun bizi üzmeden uyumuştu. Önce gaz sorunu, beraberinde getirdiği her turlu sallamayla rahatlatma çabası, emerek uyumalar, battaniyede sallamadan asla ama asla uyumamalar, ana kucağında sallamalar, hamakta sallamalar, bacakta sallamalar, sallamalar da sallamalar..
Bu sirada bu kadar sallamaya da 45 dakikayı asla gecmeyen uykular.. Aksam uykusuna gece 12den once baslayamamalar.. Üstelik son derece inat, uykuya direnen ve uyumamak icin elinden gelen her şeyi sonuna kadar yapan bir karakter.. Bir de tum bunların üstüne aşırı hareketli ve iki dakika sakin durup elini ayağını oynatmayı kesmeyen, sürekli çırpınan bir cocuk dusunun..
Bir ara bu böyle olmaz diyerek sagdan soldan duyduklarımız ve kulaktan dolma bilgilerle bir gündüz uykusundan once basarisiz bir uyku eğitimi girişimi ve Teoman’in bu girişime verdigi inanılmaz sert bir tepki.. Bu bize oğlumuzun ne kadar eğitilmez ve inat bir cocuk oldugunun adeta kanıtı niteliğindeydi. Ancak bundan çok sonraları bir gece o kadar uyumadı ve bizi o kadar zorladı ki gecenin sabahı bize Remziye hanimi getirmiş oldu
Her şerde bir hayır vardır derler ya bizimkisi de aynen o hesap oldu. Uzuuun bir mesajla Teoman’in tum uyku sorunlarını ve dogumdan beri gelen uykuyu sevmeme durumlarını anlattık. Cevap olarak da son derece güven veren, bu isi başarabileceğimize bizi o an inandıran, isine son derece hakim oldugunu sonuna kadar belli eden bir ses tonuyla yol gösterici bir sesli mesaj aldık.
Sonra bu durumu cevremizle paylaştık. Uyku eğitimi alacaktık. Ama bunu duyan herkes durumu çok garipsedi. “Bebektir uyumaz, biraz daha buyusun zaten düzene girer, bu kadarcık cocuk eğitim mi alır” gibi ve hatta “deneyin o zaman” dediği halde ses tonundan bosa çabalayacağımızı bize hissettirenlere kulak asmadan surece başladık.
Meğerse Teoman ne inat bir bebek ne de uykuyu sevmeyen bir bebekmiş. Her şeyi ona yanlış öğreten bizmişiz ve bu yüzden oğlumuz huysuzmuş. Süreç bize sunu çok net öğretti: Anne baba olarak bizler ne kadar çok bunu başaracağımıza inanırsak, bebeklerimiz buna bizlerden çok daha fazla inanıyor ve yardimci oluyor. Yeter ki sizler kararlı olun ve bu kararlılığınızı bebeğinize hissettirin. Ve kendinizi bu sekilde Remziye hanıma teslim edin. O en dogruyu bizler icin bulup bize yol gösteriyor. Teo başardıysa her bebek başarır. Yeter ki isteyin ve buna inanin..”
Ayşenur Bağcılar